MESLEKTAŞIMIZ AV. İLAYDA KOCABAŞ'A DESTEK
Meslektaşımız Av. İlayda Kocabaş’ın 24.11.2021
tarihinde yaşadığı ihlallerle ilgili Baromuz tarafından basın açıklaması
düzenlendi.
Baromuz Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Av. Ezgi Deniz
Ünsal tarafından adliye önünde okunan açıklamaya, Baro Başkanımız Av. Soner
Aydın, Yönetim Kurulu Üyelerimiz ve çok sayıda meslektaşımız katıldı.
BASIN AÇIKLAMASI;
Kıymetli meslektaşlarımız, değerli basın
mensupları ve saygıdeğer katılımcılar.
Bugün burada bulunmamızın sebebi, 24
Kasım 2021 tarihinde ilimizde gerçekleşen protestolar kapsamında gözaltı
işlemleri sırasında, meslektaşımız Av. İlayda Kocabaş’ın, ifadesiyle kendisinin
avukat olduğunu ve protestoculara hukuka aykırı uygulama yapıldığını ifade
etmesi üzerine yaşadığı ağır hukuksuzlukları kamuoyu ile paylaşmaktır.
Meslektaşımız, protestoculara uygulanan
gözaltı işlemi sırasında olay mahalline gelmiştir. Ve kolluk personelince
yapılan fiziki müdahalenin haksız ve orantısız olduğuna yönelik itirazı üzerine,
bir erkek emniyet mensubu tarafından “madem avukatsın” denilerek, düşmanca
tavırla kendisine tehdit ve hakarette bulunulmuş, cinsel içerikli ve taciz boyutuna varan el
işareti yapılmıştır. Bu yaşananlar onlarca kişinin içerisinde ve yine onlarca
kameranın önünde cereyan etmiştir.
Devamında da meslektaşımız, tamamen hukuka
aykırı biçimde zor kullanılarak gözaltına alınmış ve polis otobüsüne
bindirilmiştir. Yapılan muamelenin haksızlığını ve avukat olduğunu polis
otobüsünde tekrar dile getirmesi üzerine, bu kez de bir kadın emniyet mensubu
tarafından fiziki şiddete ve kötü
muameleye maruz kalmıştır.
Anayasa ve ilgili mevzuat gereği yargının
eşit kurucu unsuru olan avukatın ancak ağır cezalık suçlarda ve suçüstü halinde
gözaltına alınabileceğini bir emniyet mensubunun bilmemesi mümkün değildir.
Buna rağmen tamamen keyfi hatta mesleki düşmanlık arz eden bir tavır içinde
meslektaşımıza yapılanları kabul etmek mümkün değilken, bir de emniyete
götürülmesi, oradan doktor kontrolüne sevki, emniyete dönüşte de yasal olarak
polisin bir avukatın ifadesini alamayacağı yasa kuralına rağmen, ifadesini almak
bahanesiyle gece yarısına kadar saatlerce emniyet müdürlüğünde tutulması
bizleri derinden üzmüştür.
Zaman ve mekân sınırlaması olmaksızın
bir kamu hizmeti olan avukatlık mesleğiyle ilgili olarak meslektaşımızın maruz
kaldığı bu hukuksuz muamele ile ilgili olarak ilgililer hakkında kendisi
tarafından suç duyurusunda bulunulup gerekli yasal işlemler başlatılmıştır.
Ancak, münferit te olsa yapılan bu keyfi
muamele, görevini yapmaya çalışan bir avukatın, açıkça suç teşkil eden, hukuka
aykırı ve keyfi bireysel tercihlerle engellenmesi cüretini göstermesi bakımından da
düşündürücü, hukuk devleti ve hukuk güvenliği adına, endişe vericidir.
Bir avukatın, üstelik te kadın bir avukatın
bu yaşadıklarını, elbette büyük
özverilerle ve hukuk sınırları içinde görev yapan emniyet teşkilatımızın
tamamına yüklemek söz konusu değildir. Ancak, bu münferit olayın tekrarı
ihtimaline karşı, biz avukatların açık itirazlarımızı kamuoyu ile paylaşmamız
ve sorumluları hakkında gereğinin, caydırıcı bir şekilde ivedilikle yapılmasını
talep etmemiz, hem yasal haklarımızın hem de yasamızın hukuku korumak adına bize verdiği vazifenin bir gereğidir.
Anayasa’da ifadesini bulan hukuk devleti
ilkesinin bir gereği olarak, biz avukatların hâkim ve savcılardan hiçbir
farkımız yoktur. Bizler de yargının eşit
kurucu unsurlarıyız. Bu nedenle hakim-savcı meslektaşlarımızla aynı statüde
olduğumuzun tüm kurum ve kuruluşlarca, özellikle adalete hizmet veren
teşkilatlarca da tam anlamıyla özümlemesi ve buna göre hareket edilmesi
gerekmektedir.
Ve her yeri geldiğinde bu hususa dikkat
çekmek, hatırlatmak, avukatlık kanunu uyarınca, mesleğin itibarı ve
sürdürülebilirliğini sağlama yükümlülüğümüz doğrultusunda asli görevimizdir.
Bunun aksi ve her türlü düşünce ve
eylemin hukuk devleti ilkesini ihlal edeceğini de tekraren belirlemek isteriz.
Bu kapsamda yaşanan bu ve benzeri olayların
tekrar etmeyeceği beklenti ve inancıyla, Anayasa ve avukatlık kanunu
çerçevesinde mesleğimize her zaman sahip çıkacağımızı ve meslektaşımızın
yanında olduğumuzu belirtmek isteriz.
Zor şartlar altında çalıştığını
bildiğimiz ve ilimizde her daim
karşılıklı anlayış ve saygı çerçevesinde hukuka hizmet adına mesleklerimizi ifa
etmeye çalıştığımız emniyet personelinin tamamına yüklenemeyecek olan bu olaydan
duyduğumuz üzüntümüzü, bundan sonra tekrar etmeyeceğine ve etmemesi gerektiğine
yönelik inancımızı ve haklı beklentimizi, buna rağmen tekrarı halinde Çanakkale
Barosu olarak en yüksek sesle itiraz edeceğimizi ve meslektaşlarımızın her zaman yanında olduğumuzu kamuoyuna saygıyla
duyuruyoruz.
Çanakkale Barosu