BASIN AÇIKLAMASI
GÖREVE DAVET EDİYORUZ
Meslektaşımız Av. Dilara Yıldız’ın kadın
cinayeti sonucu öldürülmesinin derin üzüntüsü ve öfkesi içerisindeyiz.
Meslektaşımızın ailesine ve hukuk camiamıza başsağlığı diliyoruz.
Meslektaşımızın kamuya açık bir yerde,
polislerin olay yerine intikal etmesine rağmen eski nişanlısı tarafından
silahla katledilmesi, ülkemizde kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin
ne kadar rahat işlenir hale geldiğini göstermesi açısından da dehşet vericidir.
Biz hukukçular, ısrarla kadınların yaşam
hakkına yönelik sistematik hal alan kadın cinayetlerinin önlenmesi için yasaların
eksiksiz uygulanmasını; önleyici, koruyucu tedbirlerin alınmasını, toplumsal
cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıracak politikaların bir an önce hayata
geçirilmesini talep ettik. Kadınların yaşam hakkının korunmasının devletin
görevi olduğunu vurgulayarak, bu sorumluluğun yerine getirilmesini istedik.
Ancak iktidar kadına yönelik şiddetle
samimi ve etkin bir mücadele yerine, tam tersine kadınların yaşam ve
özgürlüklerinin güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi’nden imzayı çekerek kadınları
daha da korumasız bırakmıştır. Bu nedenle, öncelikle iktidarı İstanbul
Sözleşmesi’ne tekrar imza vermeye; Danıştay’ı yaşam hakkından yana bir
tutum alarak, hukuka aykırı bir şekilde
İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın çekilmesine ilişkin işlemin iptali için açılan
davaları kabul etme yönünde karar almaya çağırıyoruz.
Kadın kazanımlarının kaybına yol açacak her türlü söylem ve yasal
düzenlemenin kadınların yaşam haklarına saldırı
oluşturduğu açıktır. Nitekim İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın çekilmesi, 6284 sayılı
Yasa’nın etkin uygulanmaması ve nafakanın tartışılmaya açılmasının; kadının
özgür bir birey olduğunu kabul etmeyen zihniyete cesaret verdiği ve bunun
sonucunda kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin artmasına yol açtığı aşikardır.
Bu nedenle bir kez daha Medeni Kanun’a ve 6284 sayılı Yasa’ya dokunulmamasının,
yasaların etkin bir şekilde uygulanmasının ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini
ortadan kaldıracak politikaların acilen oluşturulmasının önemini vurguluyoruz.
“Kadının İnsan Hakları” için mücadele eden
biz avukatlar ve TÜBAKKOM olarak bir kez daha kadınların yanında mücadelemizi
sürdüreceğimizi vurguluyor, meslektaşımızı katleden zanlının en ağır cezayı
alması için yasal sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuyla paylaşıyoruz.
TÜBAKKOM ve ÇANAKKALE BAROSU
KADIN HAKLARI KOMİSYONU