​ “5 ARALIK TÜRK KADININ SEÇME / SEÇİLME HAKKINI KAZANMASINA” İLİŞKİN BASIN AÇIKLAMASI
Tarih: 4.12.2020| Okunma Sayısı: 536

 

“5 ARALIK TÜRK KADININ SEÇME / SEÇİLME HAKKINI KAZANMASINA”  İLİŞKİN BASIN AÇIKLAMASI

 

Cumhuriyet’in ilanı ile kadınlarımız çok önemli siyasi, hukuki ve sosyal haklar elde etmişler ve bunun sonucunda da toplumsal alanda görünebilir olup, çalışma hayatına katılabilmişlerdir. Cumhuriyet döneminin en önemli kazanımlarından birisi kadınlarımızın seçme ve seçilme hakkını kazanmalarıdır.

 

5 Aralık 1934’ te Anayasamızda ve seçim kanunumuzda yapılan değişikliklerle, Türk Kadınları Milletvekili Seçme ve Seçilme Hakkını elde etmişlerdir. Bundan sonra ilk olarak Belediye ve Muhtarlık seçimlerine katılan kadınlarımız, 1935 yılında yapılan TBMM 5. Dönem seçimlerinde 17 Kadın Milletvekili ile Mecliste yer almıştır. Günümüzde 600 Milletvekilinin olduğu Meclisimizde, Kadın Milletvekili sayısı 103 olup, oran ise %17’ dır. 86 yıldır seçme ve seçilme hakkına sahip kadınlar bu zamana kadar ne yazıktır ki TBMM’de en fazla %17.8 oranında temsil edilmişlerdir. Bu oran yerel yönetimlerdeki temsilde yok denecek kadar azdır. Veriler nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınlarımızın TBMM’deki temsilinin yeterince gerçekleşmediğinin göstergesidir. Halen 22 ülke 650 milyon insan kadınlar tarafından yönetilmekte olup bu rakam her ne kadar büyük bir oran gibi görünse de dünya nüfusunun yalaşık %8'ine tekamül etmektedir.

 

Gerçek bir demokrasi ancak kadın –erkek eşitliğinin sağlanmasıyla mümkündür. Cumhuriyetle birlikte kadının erkekle eşit bir yurttaş olması yönünde önemli adımlar atılmış ve bu yönde önemli yasal düzenlemeler yapılmışsa da; bugün hala ülkemizde toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanamamıştır. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması Devletin sorumluluğundadır. Kadının özgür ve eşit bir birey olduğunun kabul edilmesi kadının insan haklarının ihlalini ortadan kaldıracağı gibi, kadının karar alma mekanizmalarındaki temsilini de arttıracaktır. Bunun içinde Devletin başta eğitim olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlarıyla birlikte koordineli ve samimi olarak toplumda kadına bakış açısını değiştirecek, zihniyet dönüşümünü yapacak politikalar üretmesi ve uygulamaya koyması zorunludur. Bireylerin ve toplumun zihniyet dönüşümünü sağlayacak bilimsel çalışmaların ve buna bağlı hukuki değişikliklerin yapılması gerekmektedir. Kız çocuklarının kesintisiz laik eğitim alması, kadın istihdamını arttıracak politikalar üretilmesi, erken yaşta evlenmelerle etkin mücadele edilmesi, kadına yönelik şiddet ve istismarın önüne geçilmesi gibi kadın-erkek eşitliğini sağlamaya yönelik adımlar hızla atılmalıdır.

 

Türk kadının Seçme ve Seçilme Hakkını kazanmalarının yıldönümünde; karar alma mekanizmalarında kadınların eşit temsille yer almaması üzüntü vericidir. Günümüzde kadınların yaşamın her alanında etkin olarak yer almalarına rağmen, yönetici konumunda olan kadınlarımızın sayısının çok az olması, kadınların karar alma mekanizmalarında yer alması için etkin politikalar ortaya koyulmasını zorunlu kılmaktadır.

        

Çanakkale Barosu olarak, Cumhuriyetle birlikte elde ettiğimiz kadın kazanımlarından biri olan seçme ve seçilme hakkının eşit temsille taçlanmasına kadar, kadınların siyasette eşit temsiline neden olan politikaların ortaya konulması yönündeki taleplerimizi ve kadının insan haklarının sağlanması yönündeki mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.

 

 

ÇANAKKALE BAROSU KADIN HAKLARI KOMİSYONU

 

19.04.2024
AV. HANDE KESKİN
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.