25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI ULUSLARARASI MÜCADELE GÜNÜ" BASIN AÇIKLAMASI
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü"
Basın Açıklaması
25 Kasım
1960'ta Dominik'te diktatörlüğe karşı mücadele veren üç kız kardeşin vahşice
katledildiği ve bu olayın resmi kayıtlara "araba kazası "olarak
geçmesinin üstünden 59 yıl geçti.
Bu üç kız
kardeşin öldürüldüğü tarih olan 25 Kasım;
1999 yılında Birleşmiş Milletler tarafından Kadına Yönelik Şiddetle
Uluslararası mücadele günü olarak ilan edilmiş ve kadınların kadın olmalarından
ötürü maruz kaldığı her türlü şiddete
karşı mücadelelerinde, tüm dünyada
farkındalığın yaratılmaya çalışıldığı bir gün haline gelmiştir.Daha geçtiğimiz
günlerde tıpkı Mirabel kardeşlere olduğu
gibi Şili'de pandomim sanatçısı ve aktivist olan Daniela Carrasco'nun cansız
bedeni gözaltına alındıktan 24 sonra, tecavüz edilmiş ve işkenceye maruz
kalmış halde demir korkuluklara asılı bulunmuştur.Bu olay gösteriyor ki
aradan geçen onca yıla rağmen hala ,Ne yazık ki; biz kadınlar olarak dünyanın
her yerinde şiddete karşı mücadelemizi ,
öncelikle ;en temel hak olan yaşama hakkımızı müdafaa noktasında
veriyoruz.Emine Bulut'un "yaşamak istiyorum" çığlığını atan aslında sadece o değil şiddet gören ve
görme tehdidi altında olan tüm kadınlardır.
Yasal
mevzuattaki tüm değişiklik ve düzenlemelere rağmen, kadına yönelik şiddet
artarak devam etmektedir. Bunun nedeni toplumsal zihniyet dönüşümünün
sağlanamamış olması ve şiddetin kaynağına odaklı çözümlerin geliştirilmemiş
olmasıdır.
Kadın
kazanımlarını hukuken ortadan kaldıracak yasal düzenlemelerin yapılmaya
çalışılması, laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşılması, Diyanet İşleri
Başkanlığı’na bağlı kurumlarda üniversitelerde ve kamu-kurum ve kuruluşlarında
kullanılan dil ve açıklamalar kadın mücadelesini olumsuz etkilemekte, kadının
insan haklarının ihlalinin artmasına yol açmaktadır. İstanbul Sözleşmesi’ni
imzalayan bir ülke olmamıza rağmen, aile hukuku ve kadına karşı şiddet alanında
uzlaşma ve arabuluculuk uygulamasının düşünülmesi, nafaka konusunda yapılmak
istenilen değişiklik sözleşme hükümlerinin ihlali olacağı için kabul edilemez.
Kadına
şiddet noktasında isteğimiz ve çağrımız ise aslında sadece yürürlükteki
İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanunun etkin bir biçimde uygulanmasıdır.
Bu
noktada;
25 Kasım’da bir kez daha şiddetten
kurtulmak için önce her alanda eşitlik, Şiddet önlenememiş, tehdit ortaya
çıkmış ise, kadınların koruma kanununa göre etkin bir şekilde korunmasını;
Tehditten de korunamamış, bir kadın zarar görmüş ise etkin kovuşturma ve
Çalışma hayatında, siyasette, eğitimde her alanda son derece üretken olabilecek
kadınların güçlendirilmesini istiyoruz.
Çanakkale
Barosu olarak, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması için
Uluslararası Mücadele Gününde, her gün olduğu gibi, kadınların Cumhuriyetle ve
Uluslararası sözleşmelerle elde ettiği kazanımları ihlal edecek ve ortadan
kaldıracak düzenleme ve değişikliklerin karşısında olmaya devam edeceğimizi
kadına karşı şiddetin ortadan kaldırılması için mücadelemizi sürdüreceğimizi
kamuoyuyla saygıyla paylaşıyoruz.
ÇANAKKALE BAROSU
ÇANAKKALE BAROSU KADIN
HAKLARI KOMİSYONU