BARO BAŞKANIMIZ AV. BÜLENT ŞARLAN'IN ADLİ YIL AÇILIŞI SEBEBİYLE YAPTIĞI KONUŞMASI
Adli Yıl Açılışı nedeniyle sizleri Çanakkale
Barosu adına saygı ile selamlıyorum.
Adalet adına bu önemli başlangıçta,
meslektaşlarımın ve tüm yargı
çalışanlarının yeni adli yılını kutluyor, yeni dönemin;
bağımsız, tarafsız, liyakati esas alan ve
adalet dolu bir yıl olmasını temenni ediyorum.
Konuşmama,
geçmiş yıllarda kaybettiğimiz ve
hayatlarını adalet, insan hakları ve demokrasiye adayan meslektaşlarımızı,
hain terör saldırıları sonucunda
hayatlarını kaybeden tüm şehitlerimizi saygı ve rahmetle anarak başlıyorum.
Değerli meslektaşlarım,
Hepimiz, " hukuka, ahlaka, mesleğin
onuruna ve kurallarına uygun davranacağımıza,
namusumuz ve vicdanımız üzerine and
içerek" mesleğimize başladık.
Hukuk, ahlak ve mesleğin onuru; her
hukukçunun meslek hayatında ilke edinmesi gereken en önemli değerlerdir.
Gururla taşıdığımız cübbemiz, namusumuza ve vicdanımıza edilen yeminle hak
edilmiştir.
Cübbelerimiz, hiçbir zaman, kimsenin
önünde ve hiçbir sebeple iliklenmemiştir.
Bu sebeple Çanakkale Barosu Avukatları
olarak bizler,
hak arama mücadelesi vermenin,
hukuktan yana olmanın,
ahlaktan yana olmanın,
mesleğin onurundan yana olmanın huzur ve
mutluluğu içindeyiz.
Bu duygularla,
Yeni Adli yıla ilişkin mesajlarımı
paylaşmadan önce birkaç konuya değinmek istiyorum.
Öncelikle Kahraman Ordumuzun tarihe altın
harflerle yazdığı 30 Ağustos Zafer
Bayramını birkez daha kutluyor,
Türkiye Cumhuriyetini kuran ve bizlere
emanet eden,
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşları ile aziz
şehitlerimizi şükran ve minnet duygularıyla anıyorum.
Değerli meslektaşlarım,
Biz Avukatlar, Hakimler ve Savcılar,
sadece adaletin değil, barışın da koruyucularıyız.
Zira, barış ancak adalet temeli üzerinde
yükselir.
Bu vesileyle barışın koruyucuları olan
hukukçuların ve herkesin 1 Eylül Dünya
Barış Gününü de kutluyorum.
Bir taraftan Barış gününü kutlarken diğer
taraftan şehit haberlerinden duyduğumuz üzüntüyü de sizlerle paylaşmak
istiyorum.
Terör saldırılarında, hayatlarını kaybeden şehitlerimize;
Allahtan rahmet, ailelerine, yakınlarına
ve milletimize bir kez daha başsağlığı,
gazilerimize sıhhat temenni ediyorum.
Bizler, Çanakkale Barosu Avukatları olarak,
tüm
terör faaliyetlerini lanetliyoruz.
Değerli Katılımcılar,
Ülkemiz önemli süreçlerden geçiyor.
Üzüntüler,
sıkıntılar,
hayal
edilenler aslında hep adaletle ve
hukukla ilgili.
ADALET
ZAYIFLADIĞI İÇİN;
Özgecan’dan Emine Bulut’a birçok kadın cinayete
kurban gidiyor, şiddete uğruyor.
Çanakkale Barosu olarak bu acı tabloyu da
kınıyoruz.
Çanakkale Barosu Kadın Hakları Komisyonu,
insanlık ve adalet duygusundan mahrum olanlara karşı yıllardır mücadele ediyor,
etmeye de devam edecektir.
Benzer olayların yaşanmaması için
dileğimiz, daha fazla adımın atılması,
önleyici uygulamaların acil yasalaşması ve
cezaların etkin olarak infaz edilmesidir.
------------------------
Değerli
meslektaşlarım ADALET ZAYIFLADIĞI İÇİN;
Kaz
dağları tahrip ediliyor,
Munzur yok edilmek
isteniyor,
Salda Gölü’nde ve birçok doğal mirasta
tehlike sinyalleri çalıyor.
Ağacımız, suyumuz ve havamız yok ediliyor.
Ormanlarımız bazen terör bazen de başka
amaçlara hizmet etmek üzere yakılıyor. Bunlara sebebiyet verenleri de
lanetliyoruz.
Başta Çanakkale Barosu Çevre ve Kent
Hukuku Komisyonu ile çevreye duyarlı meslektaşlarımız, kısaca, tüm çevre
gönüllüleri yoğun çabalarla doğamızı, çevremizi ve Kaz Dağlarını korumaya, bu
konuları gündemde tutmaya çalışıyoruz. Çalışmaya devam edeceğiz.
ADALET
ZAYIFLADIĞI İÇİN; ekonomide de
sıkıntılı günler yaşanıyor.
Eğer hukuk güvenliğiniz yoksa hangi
ekonomik programı uygularsanız uygulayın başarılı olmak mümkün değildir. Bu
sebeple hukuk güvenliğinin her alanda sağlanması gerektiğini düşünüyorum.
Saygıdeğer Katılımcılar,
Biz avukatlar;
bir yandan mesleğimizin ve
meslektaşlarımızın sorunlarını çözmek için gayret gösterirken,
bir yandan da adalet ve demokrasiyi
yüceltmek için çaba sarf ediyoruz.
Çanakkale’nin ve Türkiye’nin sorunlarına
karşı duyarlı olmaya çalışıyor,
hukuk devletinin korunması için gayret
ediyoruz.
Buradan hareketle Yeni Adli Yılda talep
ettiğimiz 3 hususu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bunlardan ilki LİYAKATTİR.
Avukatlar olarak yeni adli yılda yargıda
her alanda liyakat istiyoruz.
Hakim, Savcı ve Adliye Çalışanlarının
göreve alımlarında ve devamında kayıtsız şartsız liyakat aranmalıdır.
Aranmakla kalmamalı, uygulama fiiliyata
geçirilmeli ve objektiflik Kamuoyuyla paylaşılmalıdır.
-----------------------
Değerli meslektaşlarım,
Dikkat çekmek istediğim ikinci konu ise YARGI
BAĞIMSIZLIĞIDIR.
Bağımsız yargı, toplumun güvencesidir.
Biz, siyasetin
yönlendirmesine açık hakim ve savcı istemiyoruz.
Yargı
bağımsızlığının olmazsa olmazı ise özgür savunmadır. Avukattır.
Avukatlar,
hakimler ve savcılar her türlü baskıdan ve her türlü etkiden uzak birlikte
çalışabilmelidir.
Unutulmamalıdır ki, “siyasallaştırılmış yargı, adalet değil, hüsran doğurur”.
Ülkemizde ki yargı alanında yaşanan en
büyük sıkıntının,
Yargının kendisini üç kuvvetten biri
olduğunun farkında olmaması,
diğer iki kuvvetin ise bunu kabule
yanaşmamasıdır.
Bu sebeple;
Yargı bağımsızlığının sağlanması,
“hakimin
dirayetine”,
“siyasetçinin
bilincine”
ve nihayet “kamuoyunun hassasiyetine”
muhtaç hale gelmiştir.
----------------------
Saygıdeğer Katılımcılar,
Vurgulamak istediğim üçüncü konu ise KUVVETLER AYRILIĞIDIR.
Anayasamızda, ülkemizin yönetim şekli Cumhuriyet'tir.
Cumhuriyetin temeli, Kuvvetler Ayrılığı
ilkesidir.
Kuvvetler Ayrılığı; Yasama, Yürütme ve
Yargının birbirinden bağımsız olmasıdır.
Yargının, diğer kuvvetleri
denetleyebilmesidir.
Kuvvetler Ayrılığı;
İnsan haklarının, demokrasinin ve hukuk
devletinin teminatıdır.
Bu güçlerin birbirinin içerisine geçmesi
durumunda demokrasi; anlamını yitirecek ve nihayetinde sona erecektir.
Kuvvetler ayrılığının ülkemiz açısından
önemini daha iyi anlamalı, gereken dikkat ve hassasiyeti göstermeliyiz.
Bu sebeple de;
savunmayla güçlenen, bağımsız ve tarafsız
yargıyı oluşturmak en büyük görevimiz olmalıdır.
Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve yargı
bağımsızlığı, ancak kuvvetler ayrılığı ilkesinin uygulandığı yönetim
sistemlerinde gerçek anlamına kavuşabilir.
Hukukun
üstünlüğünden,
laiklikten,
sosyal
hukuk devletinden,
bağımsız,
tarafsız ve güven veren Mahkemelerden,
bağımsız,
tarafsız ve cesur Cumhuriyet Savcılarından,
özgür
savunmadan asla taviz verilmemelidir.
Yaşadığımız acı tecrübeden dersler
çıkartmalı ve bir daha asla,
yargının
hiçbir cemaatin, tarikatın, güç odağının yada siyasi partinin eline geçmesine
izin vermemeliyiz.
Atatürk ün dediği gibi,
MAHKEMELERİ
BAĞIMSIZ OLMAYAN BİR ÜLKENİN DEVLET HALİNDE DEVAMI MÜMKÜN DEĞİLDİR.
Değerli Meslektaşlarım,
Bizler el ele vererek,
hakim-savcı tarafsızlığı ve bağımsızlığı,
avukatın savunma özgürlüğü için,
suçluyu suçsuzdan, haklıyı haksızdan
ayırmak için,
yargıda keyfiliklerin olmaması için,
çağdaş dünyanın ihtiyaçlarına çözüm üreten
bir yargı sistemini sağlamak için,
insanlara güven veren, adalet dağıtılan
bir sistem için çalışacak,
ve tabii ki doğru bildiklerimizi söylemeye
de bu adli yılda da devam edeceğiz.
----------------------
Değerli Katılımcılar,
Sözlerimi sonlandırırken şunu ifade etmek
isterim ki,
eşitliğin de, özgürlüğün de, kardeşliğin
de,
demokrasinin de temelinin; hukuk
devletinden, kuvvetler ayrılığından ve bağımsız yargıdan geçtiğini bugün
buradan tarihe not düşüyoruz.
Bu bilinçle;
Cumhuriyet ve değerlerine, Atatürk İlke ve
Devrimlerine uygun,
Hukukun Üstün kılındığı,
Sosyal Hukuk Devleti İlkelerinin hayata
geçirileceği günlere olan inancımızı muhafaza ediyoruz.
Bu vesileyle,
Türkiye Cumhuriyeti’ni demokratik bir
hukuk devleti olması idealiyle kuran,
Türk Milleti için çağdaş uygarlık düzeyine
erişme hatta üzerine çıkma hedefi koyan,
Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal
Atatürk'ü,
O'nun tüm dava ve silah arkadaşlarını,
Cumhuriyet'imizi kuran tüm devlet
büyüklerimizi ve tüm şehitlerimizi, rahmet, şükran ve saygı ile anıyorum.
Adalete yakışır bir Adli Yıl olması
arzusuyla,
ÇANAKKALE
GEÇİLMEZ,
HUKUK
DEVLETİ VE BAĞIMSIZ YARGIDAN VAZGEÇİLMEZ, diyor,
Yeni adli yılınızı kutluyor, hepinize
sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Av. Bülent ŞARLAN
Çanakkale Barosu Başkanı