Çanakkale
gündemini meşgul etmesi gerektiği üzere; Kirazlı’da orman katliamı
yaşanmaktadır.
Çanakkale
Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu ve Çanakkale Ziraat Mühendisleri Odası
başta olmak diğer meslek odalarının destekleri ile 11.09.2012 tarihinde Ağı
Dağı ve Kirazlı Altın madenleri ve zenginleştirme tesisi projelerine, Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı tarafından verilmiş ÇED Olumlu kararlarına karşı yürütmeyi
durdurma talepli iptal davaları açılmıştı. Projeler; Ağı Dağı, Kirazlı ve
Çamyurt madenlerinde binlerce ton
siyanür kullanılacağı ve siyanür barajları oluşturacağı ve yer altı suları
başta olmak üzere su kaynaklarını ve doğayı kirleteceği ve böylelikle doğal
yaşamı ve insan yaşamını doğrudan olumsuz biçimde etkileyeceği açıktır.
Çanakkale
Barosu avukatları olarak, bu talana karşı mücadele etmekteyiz. Kirazlı Altın
Madeni Projesi için yargı sürecinin şekli anlamda kesin hüküm teşkil ettiği
söylenebilir. Ancak henüz hukuk yolları da tükenmemiştir. Bizler hukuki
mücadeleyi sonuna kadar sürdürmeye kararlıyız. Çanakkale’nin avukatları olarak,
suyumuza, havamıza, toprağımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bizler mücadele
ettikçe, açılan davaları Mahkemelerde kazandıkça, söz konusu şirketler katliam
projelerini hayata geçirmek, hayatlara son vermek için, yeni ÇED süreçleri
başlatarak yeni ÇED raporları almaktadırlar. Bu şirketler, rant odaklıdır. Amaçları
kendi ekonomileridir. Bu şirketler, yabancı olup amaçları kendi ekonomileri
uğruna doğamızı hiçe sayarak yok etmektir.
Orman
alanları kontrol edildiğinde görüleceği üzere projelerde kesilmesi öngörülen
ağaçların 4-5 katı ağaç ve bitki talan edilmiştir. Yani şirket ÇED sürecinde
tahaahhüt ettiği (!) orman kıyımının çok daha fazla bir alanı yok etmiş
durumdadır. Ormanın tamamen rehabilite edilmesi ise teknik olarak mümkün
değildir. Çünkü orman varlığı bir bütün halinde ekosistem oluşturmaktadır. Bu alanı
ağaç kesiminden dolayı terkeden veya ölen canlıların bu coğrafyaya tekrar
yerleşmeleri belki yüzyılları bulacak belki de asla mümkün olmayacaktır. Bu
ormanlar, Atikhisar barajının ve barajı besleyen akarsuların havzasını
oluşturarak tarımsal sulamadan, Çanakkale ve çevre yerleşim alanlarının su
ihtiyacının tamamını karşılamaktadır. Siyanürlü Altın Madeni alanının yüzde
98,7’si orman alanında bulmakta ve yalnız bu bölgede 18 memeli, 41 kuş, 10
sürüngen ve 117 böcek türü yaşamaktadır. Projede önemli bir kısmı katledilen
ormanlar, 283 farklı bitki türüne ev sahipliği yapmaktadır. Proje alanında
tespit edilen türlerin 7’si dünyada sadece Türkiye’de yaşamaktadır.
Altını
topraktan ayrıştırmakta kullanılan siyanürün ise tamamının bertaraf edilmesi
teknik olarak mümkün değildir. Suyumuz,
toprağımız ve havamız geri dönüşü mümkün olmamak üzere kirletilmek, yok edilmek
istenmektedir. Tespit edileceği üzere, Kirazlı Altın Madeni Projesinde şirketin
şimdiden taahhütlerinin dışına çıktığı, taahhüt edilenin 4 katı üzerinde orman
katliamı yaptığı tüm kamuoyunun malumudur.
Çanakkale
Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu tarafından yürütülen, Kirazlı ve Ağı Dağı
ile ilgili olarak 2012 yılında açılmış ve şekli anlamda kesin hüküm teşkil eden
davalar haricinde kapasite artırımına ilişkin davalarla birlikte 4 dava daha
mevcut olup yasal süreçler devam etmektedir. Çanakkale’nin her köşesinde 30’u
aşkın dava ile yürüttüğümüz çevre mücadelesi; Ağı Dağı, Kirazlı ve Çamyurt için
de devam etmektedir.
Çanakkale
Barosu Avukatları, Çanakkale ve ülkemizdeki çevre ve yaşam alanları için diğer
Meslek Örgütleri ve Sivil Toplum Kuruluşlarıyla birlikte sonuna kadar mücadele
etmeye devam edecektir. Kamuoyunun dikkatine saygıyla sunarız.
ÇANAKKALE BAROSU